"Korsana karşı el ele daha materyalist bir ülkeye.."

Önümde bir pankart var. Propaganda dairesine yaptırdığım kampanyanın pankartları... (Laf aramızda; sürüyü kendi seçtiğim otlağa götürmek için kaval çalmanın adı da propaganda oldu artık). İşinin ehli kurnaz mı kurnaz bir çoban olarak kavalı elime almak vaktinin geldiğini sezdim inceden. Görüyorum ufacık ufacık veletler müzikle büyümeye yeltenmiş gizliden gizliye müzik dinliyorlar. Hemide bedava... Film seyrediyorlar; Torrent'ten. İndirmece... Halbuki eser sahibi istemiyor: "Parasını vermiyosan izleme/dinleme arkadaşım!" diyor. E haklı... Ayıptır söylemesi bende para konusunda  hassasım; adam: "istemiyorum." dedi mi yüreğim parçalanıyor. Bastım kanunu: Fikir Sanat Eserleri Koruma Kanunu diye, parasını vermeyen fatmagül izlesin diyerekten, ambale oldular. Sonuçta nedir yani sanat dediğin, paradan dahamı kıymetli. Tabi sahip olduğum bu vizyonla hemen yozlaşmayı tespit ettim ve çalışmaları başlattım. Hafiften bir itaat kültürü oluşturmak için şimdilik böyle pankarttı mitingdi daha moderen kavramlara yöneliyorum daha sonra yavaştan joplar konuşmaya başlar. Pankartta fena; hafif ironik yaptırttım: "Korsana karşı el ele daha materyalist bir ülkeye.."

Savaştayım gelecem.

Bir ben değil.

Selam olsun yurttaşlarım.
Bu Kraliyeti 2 kişi yönetmekteydik. Diğer meslektaşım kendini biraz üstün görmekteydi.Yıllardır bu konu hakkında çalışmalarıma devam ediyordum. Ve bugün başarmış bulunmaktayım. O kadar soruşturmaya okadar araştırmaya rağmen benim izimi bulamadılar ve burdan devrimin gerçekleştiğini söylemekten gurur ve mutluluk duyarım.Bu faşist diktaya karşı böyle bir zafer elde etmek zor oldu . Çok arkadaşımızı feda ettik. O yüzden anayasayı geçici olarak rafa kaldırttım . Kendim bitane çizem ondan sonra yayınlarım.
Aklıma Che geliverdi şimdi. İyi çocuk hoş cocuk ama bi ben değil.

Şeyimde bir kıpırtı var hayrola.

Sevgili yurttaşlarım.

Nasılsınız , ne yaptınız gibi diyaloglara girmeyeceğim. Uzun zaman oldu farkındayım . Ama malum bizimde yapacak işlerimiz var . Tarihin en geniş topraklarına Dünyanın Mirası dedikleri güzide bir ilçe daha ekledim. Mantık ve ikna yoluyla elbette. Fakat beni kuşkulandıran ve meraklandıran o değil toprak alınır satılır , çok sorun değil.
Asıl mesele 2 aylık bu diplomasi işlerinden dolayı o güzide ilçenin içinde bulundum. Orada vakit geçirdim halkın nabzını yokladım alt tabakadan biri oluverdim. Bu git gide zorlaştı diyebilirim. Burada karılar kızlar ,vur patlasın , değilse dikilsin ... tarzında yaşadığımız için alışmak zaman aldı. O kadar fazla zevkime düşkün olmuşum ki , burada her gün takılmaktan , beni erkek yapan organın ne işe yaradığını bile unutmuşum. 3 gün önce ordayken çok susadım gideyim bir bardak içeyim dedim 1,2,3,4 derkene 8 bardak su içmişim neyse dedim artık yola çıkayım . Olay burda kopuyor dün geceden beri acı çekiyorum. Bu lanet organın fena halde ağrı yapıyor .
Özel aracımda o ara takıldığım hatuna dedim ki ; Şeyimde bir kıpırtı var hayrola.

Babam ve Yadigarı

 Tam 88 yaşında bir saat.. Babamdan yadigar. 88 yıl hep aynı yerde. Onca emek onca çabayla. Başına neler geldi bi babam bilir. Yıpranmış, düşmüş. Belki kırılmamış ama bozulmuş. Bozukken bile günde en az iki kere doğruyu göstermekde diretmiş...
 Yıllardır bu duvarda asılı. Nasıl olmasın? Elini uzatanın elini kırmışlığım üstüne konuşanın ağzının payını vermişliğim mevcut. İşi gücü bırakmış bekçiliğini yapmışlığım mevcut. Bırak büyüsünü ihtişamını sırf babamın diye geçip karşısına hayran hayran izlemişliğim mevcut. Yazıldığı tarihle manidar

29 Ekim 2011 

Napsak bilemedim ki ?

Bu aralar birinden acayip nefret ediyorum yurttaşlarım. Aslında onu tanımıyorum , gerçi bulunduğum konumu düşünürsek onu tanımam da gerekmiyor.Mevzu gene karışık aynı mevzu zaten. Özetliyim ;

Hoca çocukla beraber eşeğe binmiş giderlermiş .Bunları görenler vay vicdansızlar çük kadar eşek sizi tartarmı demiş.
Hoca bu lafı duymuş ama pek iplememiş.Sonra kendi inmiş yürümeye başlamış sadece çocugu bindirmiş.
Bunları görenler çocuğa bak annesi babası nasıl yetiştirmişse yaşlı başlı adamı yürütüyor eşeğeoğlueşek demişler.
Eşek biraz alınmış tabi , hoca da bunu duymuş hem eşek adına hem de çocuk adına sadece kendi binip çocugu yürütmüş. Görenler vay hocayı kes s.kim kadar cocugu yürüt eşeğe sen bin demişler.
Hoca çıldırmış çıkarmış kavuğunu takmış adam al madem iş kavukta bide sen oku demiş.
Hikayede burda bitmiş.
Böyle saçma bir durum mevzuyu size bir türlü açamadım yurttaşlarım utanıyorum aslında napsak bilemedim ki ?

Hayal Kırıklığı

Uzun bir tatil arasından sonra sizlerle buluşmak hiç işimden gelmiyor ama malum ekmek parası.
Konu başlığını yazmadan önce size söyleyeceklerimi tasarlamıştım.Şuan büyük bir üzüntü ve hayal kırıklığı içindeyim. Mevzu karışık,size mevzuyu anlatmıcam , olayı özetlicem.

Mecnun yolda yürürken namaz kılan bir adamın önünden geçmiş. ( İslama uzak insanlar için diyorum günahtır yeni öğrendim)
Adam yaratıcısından yeterli kadar izin aldıktan sonra Mecnuna
- Lan kamil dikkat etsene namaz kılıyoz şurda.Bizimkide
-Ah be usta. Beni Leyla ya karşı olan sevgim kör etti. Sen hiçmi Allah'ı sevmiyorsun demiş.
Adam bir kala kalmış tabi.
İşin püf noktası hikayede burda sona ermiş.
Benim yaşadığım ruh hali böyle bir durum değil tabi , hatta konuyla hiç mi hiç alakası yok.
Maksat hikayemi anlatayım dedim. Umarım Hayal Kırıklığı yaşatmamışımdır.
Hadi Saygılar.